2 Temmuz 2010 Cuma

Koşu

2 Temmuz 2010, üçüncü haftamın son iş günü. Öncelikle vazgeçilmez siestanın ardından ne zamandır aklımda olan göl kenarı koşusunu sıcağa rağmen uygulamaya karar verdim. Göl çevresi tahmini mesafe 2 km ve çeşitli noktalarda jimnastik aletleri var. İki tur sonucunda kendimi adeta yeniden doğmuş gibi hissettim. Evde banyodan sonra açılan iştahımla bir şeyler yemeye başladım. Kızlar Chicano'ya gitmişti. Onların yanına gidip bir kaç bira ve sandviçten sonra bu beden en azından haftada bir bunu yaşamayı hak ediyor dedim. Şimdilik haftada bir yapayım da elimden geldiğince arttırmaya çalışırım. Yarın, nehir kenarında yürüyüş ve şehirde koşu var ama benim iş gereği şehrin arabasız bir kaç fotoğrafını çekmem gerekiyor. Koşuya katılmayacağım kesin. Yürüyüşü isterim ama o saatlerde koşu için etrafta araba olmayacak. Arada kaldım ama iş önce gelir. Neden arabasız fotoğraf merakı başladığını açıklayayım. Şehirde araba kullanımını azaltıp yürümeyi arttırmaya çalışıyoruz. Ben de iki resim hazırlayacağım biri şehrin arabayla dolmuş hali, diğeri arabasız. Kasaba dediğim yere şimdi şehir demeye başladım. Aslında burası bir şehir. Ben ikisini de diyorum aldırmayın. Arabasız halini fotomontajla yapmayı düşünüyordum. Koşu için park alanlarının boşaltılacağı uyarısını gördüm. O nedenle o vakitler benim için önemli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder