3 Temmuz 2010 Cumartesi

Üçüncü haftanın sonuna yaklaşırken

Sabah yağmur tıkırtısıyla ve gök gürlemesiyle uyandım. Bu yağmurda yürüyüşe gidilmez. Koşu umurumda değil zaten. Fotoğraflar da güzel çıkmayacak ama olsun gidip bakayım belki arabalar çekilmiştir. İstediğim açıda sadece 2 araba vardı ama fotomontajla halledebileceğimi düşünüyorum. Biraz da güneş ışığı eklemek lazım yoksa araba olmadığında böyle kasvetli, hayalet kasaba gibi oluyor anlamı çıkabilir. En büyük derdim bu. Hayat ne kadar güzel. Tim Burton yapımı Alice’i izledim. Tim Burton sitilinde hafif bir yumuşama sezdim ama film güzel. Öğleden sonra, hava biraz daha sıcaklığını azaltınca göl kenarında yürüyüşe oradan da doğal havuza gittik. Doğal havuz dedikleri, dere yatağına çekilen set sonucu oluşturulan bir havuz ama hiç doğallığı kalmamış. Yine de yüzmek ve güneşlenmek için güzel bir yer. Akşam da Paraguay maçı vardı. Paraguay’ın savunması güçlüydü ama saldırı olmayınca anlamsız oluyor. İki taraf da birer penaltı kaçırdı. İspanya karambole bir gol attı. İspanyolların arasında kırmızı tişörtümle onlarla aynı heyecanı paylaşmak hoşuma gitti. Sıradaki maçı bekliyoruz. Bir de İstanbul’daki Dünya Basketbol Şampiyonasını buradan izlemek güzel olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder