27 Şubat 2011 Pazar

Boscopop 2011

Boscopop 2011 Tulsa
26 Şubat 2011 cumartesi günü Arenas'da Boscopop festivali düzenlendi ve sayesinde çok güzel bir gün geçirdim.

Boscopop, bir çeşit müzik festivali ama bilet alma  yöntemi biraz farklı. Öncelikle biletlerini para karşılığı alamıyorsunuz. Davetiyeyi elde edebilmek ağaç dikmelisiniz. Aynı günün sabahı hep beraber La Parra adındaki kasabaya ağaç dikmeye gittik. Bu bölge 2009 yılında büyük bir orman yangını geçirmiş o nedenle hala yaraları duruyor.

Ağaç dikme işinin sembolik olacağını düşünüyorduk ama 400'den fazla ağaç dikileceğini söylediler ve kafa sayımında toplam 50 kişi var yada yoktu. Kişisel olarak kaç ağaç diktiğimi saymadım. Diğerleri diksin diye kazıp bıraktığım yerler de var. Sonuçta öğlen saatlerinde dünyaya ufak da olsa katkı sağlamış şekilde kasabamıza geri döndük. Bu arada ev arkadaşım Beatriz'in kasabasından ve okulundan arkadaşları da gelmişti. 8 kişilik grup halinde dolaşıyorduk.

Daha önce Türkiye'de arkadaşlar arasında yapmadığımız ve çok işe yarar bulduğum bir şey yaptık. Fon oluşturduk. Fon oluşturalım dediler. Eyvallah dedim. Herkes 10 euro koydu. Harcamalar o fondan yapıldı. Bu şekilde tek kişi hesapla ilgilendi. Fonun bütçesi tükendikçe 5 euro 5 euro ekledik.

8 kişilik grubun İspanyolca konuşmalarını anlamak benim için ayrı bir seviye oldu. Tamam arada kaçırdığım şeyler var ama anlıyorum ve anlamak çok güzel. İlk aylarımın ne kadar zor geçtiğini tekrar söylemeye gerek yok.

Akşam saat 9'da konser salonunun kapıları açıldı. Konser salonu dediğime bakmayın daha önce bahsettiğim, kültür merkezindeki dandik salon. Burda konser mi olur falan diye homurdandık tabi. Yapılan açıklama konserin akustik olduğu yönündeydi. Gruplardan birini bile bilmiyordum. Öncelikle The Bright çıktı. Şarkıları İngilizce olduğu için grup ismi de İngilizce yada tam tersi. Bütün şarkılarında aynı ritim olduğu için pek beğenilmedi. 4-5 parça çalmalarına rağmen hep aynı şarkıyı söylemişler gibi geldi.

Sonrasında Tulsa, Zahara, Los Seis Dias sahne aldılar. Şarkıları gerçekten çok güzeldi. Los Seis Dias'ın "Te Odio" (Senden nefret ediyorum.) parçası kesinlikle dinlenmeli. Bu arada şarkı sözlerini de anlayabilmek ayrı güzel. O sırada bizim grupta, kız arkadaşından yeni ayrılmış bir arkadaş vardı ve dayanamadı salondan çıktı. Peşinden giden kişinin sonradan söylediğine göre yakın bir barda tek başına oturuyormuş.

Konser sonrası, gece yarısı akşam yemeğimizi yedikten sonra her zamanki cumartesi gecesi turumuzu attık. Gün geçtikçe daha çok kişi tanıdığımı fark ettim ve İspanyolca'mın gelişmesiyle bu sayının doğru orantıda arttığını gördüm. Bir mekana girdiğimizde veya çıkarken tek tek bütün tanıdıkları selamlamak gerekiyor.

En yakında zamanda buraya gelen arkadaşları kasabalarında ziyaret edeceğim. Sayelerinde çok eğlenceli bir gün oldu. Sıradaki yazımın "Tambien la lluvia" filmi hakkında olmasını ümit ederek bu yazıya son veriyorum. Bir de foto koyayım. Tamam ya'esta.

Basinda:
http://www.elmundo.es/...

http://www.rtvcyl.es/... (Buradaki videoda 41. saniyede arkadan gecen adam olmusum)

25 Şubat 2011 Cuma

Danza Kathak

22 Subat 2011 gunu kultur merkezinde hint dans gosterisi sergilendi. Siyah fonda mesk eden eller adeta sihirbazlik gosterisi yapar gibiydi. Insanin gordugune inanasi gelmiyordu. Bu buyuleyici gosterinin tek kotu yani fazla uzun olmasiydi. Belki iki kisiden daha fazla olsalar bu uzunluk hissedilmeyecekti.

Anuj Mishra ve Sharmini Tharmaratnam'dan olusan bu ekip gercekten cok basarili. Anuj'un hint aksanli ingilizcesiyle dans teknigini ufaktan da olsa ogretmeye calismasi komikti. Konusmasinin sonlarina dogru Alman asilli bir arkadas cikip geriye kalan kismi ispanyolcaya cevirdi. Bu sefer de alman aksanli ispanyolca sahnedeydi. Gercekten cok kulturlu bir gece oldu.

Kultur evinin gosteri salonunun ne kadar kotu durumda oldugunu da yazmak lazim. Yeni bina olmasina ragmen bir tiyatro salonu icin en kotu nasil tasarlanir diye dusunulmus gibi duruyor. Neredeyse sahne seviyesinde ve duz zemin. Danscilarin ayaklarina taktigi 2,5 kilo agirliginda zilleri en on sira haric gormeniz imkansiz ve bu ziller gosterinin buyuk bir bolumunu olusturuyor.

Bir kac ses aksakligina ragmen gosteri basariyla tamamlanir. Son bolum semazen misali danstir. Eller ayni konumdadir. Aslinda ne kadar farkliyiz, aslinda ne kadar ayni...

23 Şubat 2011 Çarşamba

‎23-F Golpe de Estado

Darbe girisiminden cok ozel bir kare
23 Subat 1981: Ispanya'da darbe girisimi. Milletvekilleri 18 saat boyunca mecliste rehin alinmisti ve Franko rejiminin geri gelecegine dair korkular tavan yapmisti. Ertesi gun, kralin girisimiyle son buldu.

Bugun 30. yildonumu. Gazeteler sayfa sayfa bu olaydan bahsediyor. Kendi arsivlerindeki sayfalari yayinliyorlar. 23-F adinda bir film gosterime girecek. Onumuzdeki haftalarda Arenas'a gelmesi muhtemel. Kesinlikle gidecegim bir film. Ispanyol arkadaslar Ispanya ic savasi hakkinda cok fazla film yapildi artik sikildik diyorlar. O nedenle bu filme gitmek istemiyorlar.

Bu aksam "También la lluvia" filmine gidecegiz.

Wiki: http://en.wikipedia.org/wiki/23-F

22 Şubat 2011 Salı

La "i griega" se llamará "ye"

La nueva Ortografía de la Real Academia Española fija la denominación de algunas letras, cambia "quorum" por "cuórum" y elimina las tildes de "solo", "guion" y "o" entre números

Ispanyolca'da ki standartlasma devrimi hakkinda bir haber. Aptallasan insan irki icin dillerin daha kolay ogrenilebilmesi icin yapilan standartlasma hareketleri. Haber basliginda 'y' nin artik 'ye' seklinde okunacagini 'i griega' denilmeyecegini soyluyor.