25 Mayıs 2012 Cuma

Projenin Sonu

En son 2011 yılı sonunda yazmışım yazımı ve bir sene boyunca çalıştığım projede ne yaptık, ne sonuçlar elde ettik hiç bahsetmemişim.

Öncelikle belediyede çalıştığım arkadaşlarla hala muhabbetim devam ediyor. Onlar benim hareketlerimden, ben de onların hareketlerinden haberdarım. Bir çok defa Türkiye'ye çağırmama rağmen Claire dışında davetime icabet eden olmadı. İnşallah onları tekrar görürüm. Özellikle koordinatörümüz Nuria benim için çok önemli bir insan. Çocuğu olduğunda kesinlikle altın takma planları kuruyorum. Eğer İspanyolca bilmediğim süreyi acı olarak nitelendirirsek çünkü başka bir acı aklıma gelmiyor; Acısıyla tatlısıyla bir seneyi tamamladık.

Bisikletle akrobasi yarışmasından, benim çektiğim bir fotoğraf
Bu sene içerisinde ufak tefek işler ve kasabadaki liseli gençlerin projelerine (Asociación Jóvenes Solidarios) yardım etmek dışında belediyenin yerel kalkınma ofisinde yürüttüğümüz asıl proje de (Plan de Movilidad Sostenible) başarıya ulaştı. Kısa vadede hedefimize ulaşamasak da değişim gözle görülür bir hal almıştı. Fosil yakıt tüketimini azaltmak amacıyla yola çıktığımız bu çalışma sonunda okula giden öğrencilerin daha az araçla bırakıldığını gördük. Sabahları erken kalkıp çocuklarla birlikte okula gittik. Adını da "Yürüyen Okul Otobüsü" koyduk. İlk günler "hani, otobüs nerede?" sorusunu soran veliler oldu. Önce çocukları sonra ailelerini bilinçlendirdik. Okula yürüyerek gelen çocukların okul duvarındaki yılan resmine daha fazla yapışkan yapıştırmasına izin verdik. En fazla yapışkanı olan sınıflara toplar hediye ettik. Bu da "Trafik Yılanı Oyunu" olarak adlandırıldı. Zihinsel engelli arkadaşlarımız kaldırımlara park etmiş araçlara ceza makbuzu şeklinde davetiyeler koydu. Bu davetiyeleri alanlar, belediyenin zihinsel engelliler için oluşturduğu merkeze gelerek müzikler eşliğinde kaldırımlara neden ihtiyacımız olduğu üzerine ders aldılar. Daha fazla ilgi çekebilmek için konserlerden, bisikletle akrobasi yarışlarına kadar bir çok etkinlik ve bisiklet temalı fotoğraf yarışması düzenledik.  Benim asıl görevim bunları gerek afişlerle gerekse internet üzerinden duyurmak oldu. En sevdiğim işlerden biri; barda düzenlediğimiz "PubQuiz" yarışmalarıdır. Anında ödüllendirilen basit sorular sorduğumuz ve bilgilendirdiğimiz eğlenceli ortamlar oluşturduk. Soruları Laura ve ben sorduk. Yani İspanyol barında soru soran bir Türk ve bir Fransız. Benim sorularımı cevaplamaktan ziyade anlamakta zorlandıklarını söyleyebilirim :)

Hazırladığım posterlerden bir tanesi
Tüm bu çabalarımızın sonunda, Avrupa Hareketlilik Haftasını düzenleyen Avrupa Birliği Komisyonu tarafından oluşturulan listede 2011 yılı en iyi uygulamalar arasına girdik. Listede bulunan en küçük şehir bizimkiydi, o nedenle en büyük başarıyı biz gösterdik diye düşünüyoruz. Küçük olduğu için İspanya devletinden destek bile almayan bir şehir Avrupa'nın büyük şehirlerine örnek oldu. Bunu dört kişilik bir grup ile başardık. Bir market sahibi hariç bütün esnaflar bizi destekledi. Hediyeler ve ödüller için sponsor oldular. O market sahibinin bize karşı olmasının sebebi; araçla gelen müşterilerin daha çok alışveriş yaptığı yönündeydi ve bunu dile getirmek için marketinin önüne yayalaştırmaya karşı çıkan pankartlar bile asmıştı. Küçüktük ama içimizde karşı görüşler bile vardı ve bu bizi daha çok mutlu ediyordu.

Bu projenin bana kattığı şeyler arasında afiş tasarımı önde gelir. Tasarım konusunda hiç bilgim yokken şimdi nasıl bir organizasyona nasıl bir tasarımın yakışacağını rahatlıkla seçebiliyorum. Belediye çalışanları da gelişimimi fark ettiler. Kasabada çok eğlenceli posterler tasarlayarak ilgi çekmeyi başardım zaten amacımız da buydu.

Kısaca projenin sonu mutlu son oldu.